4 Ağustos 2010 Çarşamba

i am fine

Bir film vardı, belki bilirsiniz Elizabethtown, ayakkabı tasarımcısı Orlando Bloom hatalı tasarımdan milyon dolarlar zar ettirip şirketi batırma derecesine getiriyordu. Şirkete giderken ona bakan herkese "i am fine" diyordu. İşte o replik benim bugünlerde kullandığım bir laf. " i am fine"

Merak edenlere de diyorum i am fine.

Elif gitti, birkaç gündür boğazımda bir düğümle uyanıyorum. Sabah kalkıyorum, elimi yüzümü yıkıyorum düğüm, işe gidiyorum düğüm, yemek yiyorum düğüm, eve dönüyorum düğüm. O düğüm uyuyana kadar orada, hatta ertesi günde aynı yerde. Sebepsiz yere durgunluk hakim. En sevdiğim mevsimden nefret ettim.

Amaçsızca yazıyorum bu yazıyı. Sadece içimden çıksın diye. Boğazımda düğümlenenler gitsin diye. Gider elbet ama ne zaman bilinmez. 28 yıldır beraberim. 28 yıldır 3'üz biz.

İnsanın kardeşinin gitmesi çok zormuş.

4 yorum:

zeynep dedi ki...

canım benim. Sevdiklerinin uzağa gitmesi hissini çok iyi biliyorum. Merak etme, geçecek o düğümler, ama senin de bildiğin gibi biraz zamanla...

edie finnerty dedi ki...

birkaç haftadır yerleşti boğazıma. oturdu kaldı. hani ağır bir yemek yersin de oturur ya midene, ya da bir gıcık yapışır ya boğazına aynen öyle bir şeymiş.

French Oje dedi ki...

of ne fena. o düğüm bende olsa ben de yazamam herhalde. yok yok yazarım lan aslında, yokmuş gibi davranırım:/
edie bebişim çok özletme kendini artık?

edie finnerty dedi ki...

biraz buruk birşey frenchcim :(
çok alışmışım :(
özletmem canım :)