5 Ekim 2009 Pazartesi

Unutmak adına

İnsan beyni türlü odacıklardan oluşan bir saray gibi. Gizli odalar, bölmeler, geçitler, zindanlar, kapılarla dolu beynimiz. En güzel örneği de bir koku, bir ses tonu, bir renk, bir şarkının bizi alıp götürmesi. Bir de unutmak. Asla unutamam, hayatta unutmam dediğimiz şeyler gün geliyor öyle bir unutulmuş oluyor ki, siz bile yabancılaşıyorsunuz kendinize.

Eski bir mektup, bir küpe, bir uçak bileti bir de tren bileti geçmişe götürdü bu gece beni. Hafızamın derinlerinde gizli bir odaya hapsettiğim yerden çıkıp el salladılar bana birer birer. Selam verdiler, konuştular benimle. Onlar konuştu ben dinledim, hüzün yaşanmadı gülümsedim sadece. Geçen zamana, unutamam, nasıl unutacağım dedim şeylerin unutulmasına.

Bir kapıdan çıkınca arkamda bırakmışım aslında her şeyi. Ya bunlar beynimi yerse diye korktuğum şeyler hayalet olmuş geçen günlerle beraber. Korkutmuyorlar artık beni. Biliyorum ki ölülerden zarar gelmez yaşayanlardan geldiği gibi.

Unutmuşum birer birer olanı biteni, üzeni kıranı.

3 yorum:

bLiNd FoLd dedi ki...

:))
Bayılırım hayalet hikayelerine, hiç beklemezken ortaya çıkan hayaletlerime!
Demişssin ya "gülümsedim" orası çok keyifli oluyor zaten.. Ölürüm dediğin anlara inat şapşal şapşal gülümsemek :)

SİYAM dedi ki...

unutmak adına ilk zamanlar yaptığım salakça şeylere hiç gerek yokmuş aslında. zaman herşeyin ilacıymış, zamanla öğrendim bende.
güldüm geçtim hepsine.

yazın güzel ediecim..

Mademoiselle Coco dedi ki...

Unutmuyorsun;
Alışıyorsun, kanıksıyorsun.
Geride kalıyorlar.
"Yeni"ler gündeme geldikçe onlar daha da "eski"yorlar.
Sonra gündeminden tamamen çıkıyorlar.
Ama unutmuyorsun;
Ki hayal meyal hatırladığın anılara dönüşüyorlar böyle..