21 Haziran 2010 Pazartesi
ben her sezon yaprak dökerim!
Her aile bir ağaçtır diyen yaprak dökümü her sezon yapraklarını döke dursun ben saçlarımı kedim tüylerini dökmeye başladı, ağaçta dökecek yaprak kalmadı hala döküyor yapraklarını. Ne ağaçmış arkadaş, döke döke yaprak kalmadı.
Reşat Nuri Güntekin'in ölümsüz eserinden beyaz cama uyarlanan, ekran başında insanları yeri geldiğinde gözyaşlarına boğan, yeri geldiğinde sinir krizine sokan Yaprak Dökümü, romanın bittiği yerden devam ediyor.
Edebiyat dersinde hepimiz roman özetleri okumuşuzdur, Yaprak Dökümünü, Aşk-ı Memnu'yu, Dudaktan Kalbe'yi hepimiz biliyoruzdur, nasıl başlar nerede biter, kişiler kimdir, sonu nasıldır. Lamia'nın hepsini terk ettiğini, Bihter'in öldüğünü, Ali Rıza Efendi'nin ailesinin dağıldığını, bir araya toplayamadığını hepimiz biliriz. Ama sanırım senaristler bilmiyor olacak ki, aile dağıldığı yerden toplanıyor toplandığı yerden dağılıp dallanıp budaklanıyor. Normalde 3 sezon, en fazla 4 sezonda bitmesi gereken dizi gereksiz yere uzuyor, yapraklarla birlikte izleyici saçlarını döküyor.
Yaşadığı her felakette oh buna da şükür daha kötüsü de olabilirdi diyen Tekin ailesi ben de sinir krizlerine neden oluyor.
Ali Rıza Bey: Bunu kabul edemem, şunu kabul edemem, kızlar kaçtı kocaya, oğlun aldı cadalozun tekini, karın dırdırcı, oğlunun karısı evinize incir ağacı dikti, oğlun düştü hapislere, sen hala bunu yapamam, şunu edemem. Kendine gel Ali Rıza, bak kızın almış sana kitapçı, tuhafiyeci negzel daha ne olsun!
Hayriye Hanım: Ben sana ne diyeyim be kadın. Dır dır dır kafamı yedin! Sen yap et, sonra aman bubangil duymasın, aman bubangil görmesin! Bi de oh buna da şükür demen yok mu, sinir oluyorum o an işte sana.
Fikret: Az biraz canlan be kadın! Ruhumu yedin, ömrünü bitirdin! Hep bir ölü sesi, hep bir buğulu ton! Evlendin barklandın, çoluk çocuğa karıştın, o kadar atraksiyonun içindesin hala sakin düz bir ses!
Şevket: Sen var ya Şevket, su katılmamış bir salaksın, kabul et bunu. O evlendiğin kadın neydi, nereden buldun lan onu, Darth Vader'ın küçülmüş, cep numunesi versiyonu mübarek.
Leyla: Pembe paltoyu tekrar giy sen boşver bakma onlara! Senin o cadı kardeşin var ya, yemediği halt kalmadı, sen otur salaklığına yan, bak babanla gayet güzel arası, sen hala kaçak kuçak giriyorsun eve.
Nejla: Ah be kadın, sana ne desem boş! Ablanın kocasıyla kaç, sonra başkasıyla evlen, o da ölsün şirket sana kalsın, sonra yeni bir zengin cillop! Oh bu ne yaman hayat! Hayat sana güzel be Nejla! Valla güzel!
Ayşe: Hele sen garibim, kalmışsın manyaklar arasında, ne yapsan haklısın, ne desen doğru! Onca manyağın arasında senin normal olman şaşılacak şey çünkü. Bir de anan olacak o cadı sana arada çemkiriyor ya, o an sana sempatim artıyor. Sen iyisi mi okumana bak, üniversiteyi de İstanbul dışı yaz, daha da gelme o eve.
Ferhunde: Seni allah bildiği gibi yapsın e mi çirkin kadın! Çemçük ağızlı diye bir tabir var ya seni gördükten sonra çıkmıştır eminim. Darth Vader olmak istiyorsun ama olamazsın!
Nehir Hanım: Ben bu kadının adını bir türlü anlayamadım, dizi 5. sezona girdi, arada denk geliyorum, karakter tahlili yapacak kadar bilgim var ama bu kadının adını hala anlayabilmiş değilim, Nehir mi Neyir mi Meyir mi? Nedir senin adın? Doğru telafuz edin şunu be! Neyse, isim konusunu bir kenara bırakalım, sen değişik bi tipsin, az dedikoducu değilsin ama he!
Nehir Hanım'ın Kızı: Adını bilmediğim bir karakter daha. Şevket'e aşık olduğun için sen de salaksın! Kalktın gittin İtalya'ya da kendine geldin, gözüme girdin. Bir de buldun orda cillop oğlanı, tamamdır.
Uzun lafın kısası, Yaprak Dökümü 10 sezon da oynar gibime geliyor. 5. sezondalar zaten, ha gayret!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
yaprak dökümü milletimizin ilginç mastürbasyon yöntemlerinden biri bence... "oh bak ne akdar kötü bi hayatları var, şükür ki benim ailem değiller" diye diye kendini okşadığı bir dizi... Ömür biter yaprak bitmezi kanıtlamaya çalışıyorlar el birliğiyle... Ben galiba bir Leyla'ya sempati duyuyorum (cok dıslandı ya son zamanlarda, basına gelmeyen kalmadı) bir de tahsin'in kızı Deniz' (dizide bir vukuatı olmayan aklı basında tek dişi sahsiyet)...
kesinlikle katılıyorum, ah bak görüyorsun ne haller var durumu söz konusu. dizi sakız oldu, o kadar eleştirdiğimiz aşk-ı memnu bile tadında bırakıyor. leyla evet, en üzüldüğüm o benim, o kadar şey oluyor, kabak başına patlıyor.
çok gereksiz uzadı. 2. sezon sonunda bıraktım artık izlemeye.
bu arada hayriye hanımın meşhur replikleri beni benden alıyodu. ''oh ohoh, aman çok şükür'' vs :p
hahah eller birleşik vurulur (bu nası bi tanımlama ya) toparlanıp yürür, oh oh oh! aman aman aman!
Yorum Gönder