4 Temmuz 2012 Çarşamba

iyi şeyler bu tarafta.

iyi şeyler bizim tarafta.

bazı şarkılar çok güzel. e bizim tarafa taşınıyor. ev bakıyoruz ona. pencereme kuşlar konuyor, bebek kuşlar.ekmek kırıntısı veriyorum, yiyorlar, sonra gidiyorlar, sonra yine geliyorlar.

sabahları odama güneş ışığı doluyor. güneş gözlerimi yakmayı çok seviyor. uyku gözlüğü taktığımı görsen ne derdin acaba? acaba bana güler miydin? evet şu audrey hepburn'un taktığından. ışıkları kapatır mısın?

biri saçlarımı toplasın, tarasın, kurutsun. rapunzalisyon, durduramıyoruz. evet benim saçım varmış. rüyamda kucağımda bir erkek bebekle zombilerin arasındaydım. bebek zombi değildi hayır. zombilerden kurtulmaya çalışıyordum. temmuz olunca rüyalarım daha bir saçmalıyor. geçen hafta rüyamda bir arkadaşım eski model bir amerikan arabası kullanıyordu ve beni kilisenin papazı bile tanıştırıyordu. rüya bu ya papaz da joshua jackson'dı, kendisi benimle evlenmek istiyordu ve babamı ikna etmeye çalışıyordu.

ah muhsin'i çok seviyorum, onur ünlü sevdiğimiz bir abimiz. yeni dizisi geliyor duydun mu? arkadaşlarımın dizileri var, kitapları var. ya senin? benim bir şeyim yok. kedim var, yetmez mi? bence yeter. pamuşka dünyaya bedel. pembe patilerini sevdiğimin.

iyi şeyler bizim tarafta.

yeni bir şey yazdım, çok güzel oldu. ne yazdın? söylemem. ben bazen biraz ketumum. canım istediği kadar. bazen anlatırım, bazen anlatmam. keyfimin kahyası mısın? mısınız, sınız?

bugün b. ile kadıköy'e gittik, çocuk kitaplarına baktık.sonra e geldi, kahve içtik, e bize fal baktı. söyledim değil mi? e bizim tarafa taşınıyor. b'nin de yeni bir işi olacak yakında. ben b ile tatile gittim, denize girdim, bisiklete bile bindim ooo oğlumm!

güzel şeyler bu tarafta.

peki ya sen? ya ben? ben de bir şey yok. var gibi ama yok gibi de. ne bileyim ben. 

"biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok. annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum. modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum." bunu ben demiyorum, muhsin diyor, ben okuyorum. sonra izliyorum, bazen de yazıyorum, en çok dinliyorum ama.

bazı şarkılar çok güzel. bazı şarkıları kim söylerse söylesin, hissettirdikleri değişmiyor. mehmet erdem bir harmanım bu akşam'ı söylemiş mesela, ben dinledim, gene ağladım. bazen bazı şarkılar beni ağlatıyor esteban. ne fena değil mi hafıza denen şey esteban! benim arada sırada feleğim şaşıyor, böyle bir, merhaba canım kafan çok güzel, cunda çok güzel yine gelecek ben diyorum. olsun be esteban. iyi şeyler oluyor bu tarafta.

"hadi çay koy da içelim"

sahi, biz seninle ne zaman içeceğiz?








Hiç yorum yok: