1 Aralık 2008 Pazartesi

tin man


aslına bakarsanız oz büyücüsünü pek sevmem. doroti'nin (biliyorum böyle yazılmıyor ama ben böyle yazmak istiyorum) mızmız bir şekilde "eve gitmek istiyorum, eve gitmek istiyorum" demesi, topuklarını birbirine vurması, patika yolda 4 tipin kol kola şarkı söyleyerek yürümesi, hele hele cüceler sinirimi bozar. evet klasiktir, güzeldir ama ooo şahane hastayım nidaları ile gezmem.

geçen gün tv'de yeni bir diziye rastladım, aslında bayadır varmış ama ben geç rastlamışım, utandım da kendimden. adının adı "tin man", o.z denilen outer zone yani bir yerde geçiyor, zooey ablamız bir fırtına sonucu kendini o.z'da buluyor ve evine geri dönmeye çalışırken çeşitli arkadaşlarla karşılaşıyor. hikaye oz büyücüsünün aynısı, steampunk bir ortamda geçiyor. karakterler biraz daha farklılaştırılsa da oz'daki karakterlerle aynı. dün gece ilk bölümünü seyrettim ve şunu hatırladım; "I believe". evet bir zamanlar "I believe" di benim için. ne olursa olsun, fantazi, peri masalı, rüya ya da hayal ama ben inanır ve mutlu olurdum. tin man beni bir nebze de olsa o halime geri döndürdüğü için, bana o zamanlarımı hatırlattığı için tin man'i sevdim. mızmız doroti'nin yeni versiyonu cabbar afacan d.g'in eve ulaşma çabasını merakla bekliyorum.

Hiç yorum yok: