“Kilitleme o kapıyı kızım, kalırsın içeride”.
“Bir şey olmaz anne, hadi yat uyu”. Çat, pat. Kilit sesi.
Odamın kapısını kilitlerken, sabah kapının açılmayacağını nasıl tahmin edebilirdim ki. Kilitli kaldım, hem de kendi odamda. Annemin ikazlarına kulak asmadım. Odamın kapısını kilitledim ve sabah bir sürprizle karşılaştım. Odamda kilitli kaldım. Ne muazzam bir duygu olduğunu anlatmam mümkün değil. Bir gece önce, sinirli bir şekilde yatıyorsunuz, sabah sevmediğiniz bir işe gitmek üzere uyanıyorsunuz, son derece sıkıcı giysilerinizi giyiyorsunuz, karnınız deli gibi acıkmış ama yemek yemeye vaktiniz yok çünkü her zamanki gibi geç kalmışsınız, kapıyı açmaya çalışıyorsunuz, kapı açılmıyor. Bırakın açılmasını anahtar dönmüyor bile. Çat, çat cama vuruyorum. “Anne, odada kaldım, gel beni kurtar”. Ne komik bir olay. Anneniz merdivenleri ikişer ikişer çıkar, karşınıza geçer, nanik işareti yapar ve “Sana kilitleme demiştim, ne yapacağız şimdi” der. Birden aklınıza bir fikir gelir. Kapının camını kırmak. Kendinizi McGuyver dizisinde gibi hissederek, kapıyı açmaya çalışırsınız, çekil bebeğim cam gelmesin bakışlarıyla annenizi uyarır, tam cama bir şey fırlatmak üzereyken, “Aman evladım ne yapıyorsun, bırak bekle” lafını duyarsınız annenizden. İş arkadaşınıza büyük ihtimal hayatında alabileceği en komik ve en tuhaf mesajı gönderirsiniz “Odamda kilitli kaldım, geç kalacağım”, beklemeye başlarsınız. Gününüzün ne kadar da harika başladığını, kim bilir o gün boyunca daha ne muazzam olaylar yaşayacağınızı düşünmeye başlarsınız. İnsanın kendi odasında kilitli kalması, annenizin yardım getirmeye komşuya gitmesi, 10 dakikadan az bir süre ama bu süre içersinde kendinizi öyle çok sorguluyorsunuz ki, sorgu amiri olsanız akşama gelip madalyanızı takarlar.
Kaba sakal olarak adlandırdığım komşumuz, elinde bir alet çantası ile merdivenleri çıkıyor, arkasında annem aynı yüz ifadesiyle; “Ben demiştim”.
Kapı açıldığı zaman annemin canavara dönüşmesinden korkuyorum. Kaba sakal amca, alet çantasından çıkarttığı aletlerle kapıyı açmaya çalışıyor ve mutlu son kapı açılıyor. Gömleğimin düğmelerini ilikliyor ve odadan çıktığım gibi yüzümü yıkamaya gidiyorum; bu bir rüyaydı diye kendimi kandırmaya çalışıyorum bir yandan da. Ama değil ve ben işe geç kaldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder