25 Mayıs 2011 Çarşamba

lan bilog!

lan bilog! bi an için korktum biliyo musun? şifre kullanıcı adı yok mail filan! ullan dedim gitti bilog! hayır gitse nolur orası ayrı ama canım niye gitsin şimdi dur yere! sebepsiz yere panik işte! don't panic after pandik hesabı!

o değil de ben bu ara mevsimleri sevemedim gitti be bilog! ara sıcaklar gibi, bayat! yaz gelsin la artık! sıkıldım!

bi de haftaya doğuyorum lan bilog! 29 olucam çok saçma! gelincik istiyorum hedaye olarak! kapımda göremezsem heyvanı gerçekten sinirlenir romayı yakarım!

neyse, yazacak bir şey yok.

öperim gözlerinden, özlemle kucaklarım!

nasıl bi özlemse artık!

o değil de lan bilog, söylemeden geçemeyeceğim, reha erdem'in kosmos filmi bence derslerde gösterilmeli, özellikle de sermet yeşil'in oyunculuğu! aha bakın bu oynamıyor, yaşıyor denmeli! bence yani! he bir de şunu diyeceğim, bir zamanlar anadolu'da fragmanı gördüm de, güzel gözüküyor, sanırsam nuri bilge'yi sevebilme ihtimalim var. ben seni sevebilme ihtimalini sevdim nuri bilge!

18 Mayıs 2011 Çarşamba

peslerinde boğulayım ceymi!


geçen yıl caz festivali programı açıklandığında, imogen heap'in adını görünce "böhü çok mesudum yalebbim, imogen geliyor" diyerek biletlerin çıkmasını beklemiştim, hemmen de gidip almıştım. bu sene de festival programı açıklanınca bir mesut oldum la bilog anlatamam. oraya buraya yazdım hatta, festival ekibine sarılacağım vakıfa gidince diye. sonra gittim sarıldım, vakıfta adım deliye çıktı orası ayrı neyse. jamie geliyor bilog! jamie cullum! peslerinde boğulayım lan jamie diye bağıracağım konserde kendisine. ben altı yaşımdan beri piyano çalıyorum adamı! kalbimin kralı!

konser akşamı ergen ergen bağırma nedenim! ay lav yu ceymi!

13 Mayıs 2011 Cuma

pale blue dot

"tres beautiful... we succeeded in taking that picture [from deep space], and if you look at it, you see a dot. that's here. that's home. that's us. on it everyone you love, everyone you know, everyone you ever heard of, every human being who ever was, lived out their lives. the aggregate of our joy and suffering, thousands of confident religions, ideologies, and economic doctrines, every hunter and forager, every hero and coward, every creator and destroyer of civilization, every king and peasant, every young couple in love, every mother and father, hopeful child, inventor and explorer, every teacher of morals, every corrupt politician, every "superstar," every "supreme leader," every saint and sinner in the history of our species lived there -- on a mote of dust suspended in a sunbeam."

yukardaki fotoğrafta bir nokta var, hayır yok diyorsanız dikkatlice bakmanızı öneririm. bu küçük nokta, bizim dünyamız. vogayer 1'in 1990'da 6.4 milyar km uzaktan çektiği bir fotoğraf. mini mini bir nokta. evimiz, hayatımız. bizim, ailemizin, arkadaşlarımızın, kedilerin, köpeklerin, fillerin, gökdelenlerin olduğu yer, bütün yaşamın sığdığı ufacık bir noktacık.

ben zaman zaman kendimi tuhaf hissettiğimde bu noktaya bakarım, bu belgeseli izlerim. bu mavi ufak noktayı her gördüğümde yaşadığımı hissederim, yapmam gereken çok şey olduğunu hatırlarım.

8 Mayıs 2011 Pazar

neşe pınarı

bu arada keyfimi yerine getiren, düşündükçe dünyayı unutturan iki şey var! biri bu bir diğerini söylemem! söylemem işte!

baki olsun diyelim, sonsuz yani :)

6 temmuz akşamı jamie!

festival ekibini kucaklama nedenim kendisi.