Kırk yıl kadar önce imkansız olarak görünen ses hızı aşıldığında daha fazlasını düşünmeye başladı insanlar. Daha fazla ne yapılabilir? Madde için hiçbir şeyin imkansız olmadığı söylendi. Einstein'ın teorileri konuşuldu. Zamanın da bir boyut olduğu söylendi. Bilimkurgu kitapları onu anlatıp durdu. Teoriler teoriler doğurdu.
İnsanoğlu zamanda yolculuğu hala konuşuyor. Mümkünatı var mı? Madde zaman içinde hareket edebilir mi diye sorup duruyor. Halbuki bilmedikleri bir şey var. Bir koku, bir ses, bir nota, bir an insanı zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Ben mesela, zamanda yolculuğu çok severim. Boş zamanlarımda "şimdi gibi oyunu"nu oynarım hep. Geçen yıl şimdi gibi, geçen ay şimdi gibi, iki yıl önce şimdi gibi, beş yıl önce şimdi gibi.
Sıkıldığım andan, bulunduğum mekandan kaçıp kurtulmam için yapmam gereken tek şey takvime bakmaktır çoğu zaman. Takvime bakar ve geçen yıl şimdi gibiye giderim.
Bazen de bir koku, bir nota, bir ses, bir an yeter zamanda yolculuğa çıkmama. O anları düşünürüm, yaşadıklarımı, öğrendiklerimi.
Hep mi geçmişe giderim peki? Hayır aslında, geleceğe de gidiyorum ama bunu şimdilik söylemiyorum herkese :)
2 yorum:
ben de yaparım bunu :) hatta bu aralar düşünüyordum geçen sene bu aylar ne yapıyordum diye... ama geçen seneki mart ayına gidesim hiç gelmedi, senin de bildiğin gibi...
Onun yerine bu seneki mart ayında buluşsak fena olmaz aslında :) özledim yahu!
bak o konuda sana katılıyorum :)) çok özlendiniz zeynep hanımcığım :))
Yorum Gönder