"fakat, allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size:"nasıl?" kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım."
her gün karışık rüyalar görürüm sincâbi uykularda hayaller belirir kaybolur aynalar görürüm aynalarda rüyalar bütün bahçeleri kuşlarıyla silinir yüzler görünür yüzlerde gözler yanıp söner hepsi bana bakar bir şeyler konuşur uyanıklığımı ayıramıyorum uykulardan karışık rüyalar içindeyim ömrümün uykusunda aynalardan beni çağıran kız bir daha göründü işaret ediyor bitir rüyalarını da gel diyor en son gördüğün yüz benim olsun en son benim uykumda uyu rüyaların sonu geliyor galiba uyanılmaz uykulara dalmak istiyorum...